17 MAYIS DÜNYA HİPERTANSİYON GÜNÜ
10 Haziran 2019

84ad8a38-67b9-47a8-add6-0cd063b86c4e.jpg

Halk arasında tansiyon yükselmesi hastalığı da denilen hipertansiyon, kan basıncında meydana gelen yükselme olarak tanımlanır. Bu yükselme, belirtisiz ve sinsi bir seyir gösterebilir.

Hipertansiyonun belirtileri nelerdir?

Hipertansiyonun belirtilerini anlamak güç olabilir. Belirtiler, çoğu zaman belirti vermeden sinsice, yıllarca devam edebilir. Hatta bazen hiçbir belirti vermeyen ama yüksek risk taşıyan hipertansiyon vakalarına rastlanır. Ancak vakaların küçük bir kısmında, ilk zamanlarda belli belirsiz baş ağrısı, baş dönmesi nöbetleri, zaman zaman burun kanamaları gibi belirtiler olabilir.

Hipertansiyonun sebepleri nelerdir?

Halk arasında tansiyon veya yüksek tansiyon denilen hipertansiyon vakalarının % 90 ile % 95'inde sebep tam olarak bilinmez. Bu tip hipertansiyona tıp dilinde esansiyel hipertansiyon veya primer (birincil) hipertansiyon denir. Geri kalan % 5 veya % 10'luk hipertansiyon grubunda ise, altta yatan başka bir hastalık veya hastalıklar vardır. Bu hastalıklar, dolaylı olarak hipertansiyona sebep olur. Bu tip hipertansiyona tıp dilinde sekonder (ikincil) hipertansiyon denilir.En sık ikincil sebep böbrek hastalıklarıdır.

Hipertansiyon riskini artıran sebepler nelerdir?

Obezite, aşırı alkol tüketimi, ailede hipertansiyon olması, yüksek miktarda tuz tüketimi, yaş, stres, insülin direnci, düşük potasyum-magnezyum ve kalsiyum alımı bu riski artıran sebeplerdir.

Hipertansiyon hangi organlara zarar verir?

Kontrolsüz hipertansiyondan  başlıca göz, böbrekler ,kalp , beyin ve atardamarlar zarar görür.  Hipertansiyon önüne geçilmezse vücutta atardamarlarda, kalpte ve böbreklerde ateroskleroz denilen ve damar yapılanmasında bozulma ile karakterize sorunlara yol açar. Daha da ileri giderek, halk arasında inme dediğimiz beyin rahatsızlığına veya kalp krizine kadar giden büyük problemlere de sebep olabilir. Bu sebeple hipertansiyon hastalarında kan basıncının sıkı kontrolü ve hipertansiyonun erken  teşhisi hayati önem arz etmektedir.

Hipertansiyonu olan hastaların (özellikle çoklu ilaç kullanımı ve eşlik eden kronik hastalıkları (böbrek yetmezliği başta olmak üzere) bulunan kişilerin) ramazan ayında oruç tutmaya başlamadan önce doktoruna başvurması , rutin tetkik ve kontrollerinin yapılması , doktorundan ilaçlarının kullanım düzeni ile ilgili bilgi ve tavsiyeleri alması gerekmektedir.

Hipertansiyonluların oruç tutarken özellikle şu önerilere uymaları faydalı olacaktır:
-İftariyeliklerin ve sahur yemeklerinin örneğin peynirin, zeytinin tuzsuz olanı tercih edilmeli.
-Turşu ve benzeri salamura edilmiş gıdalardan uzak durulmalı.
- Hazır ayranların yüksek oranda tuz içerdiği unutulmamalı, ev yapımı ayran tercih edilmeli
- Kavurma, pastırma, sucuk gibi şarküteri ürünlerinin tuz içeriği yüksek olduğundan bu besinler fazla tüketilmemeli

-Yeşil yapraklı salata ve sebzelerin tansiyonu düşürmede yararlı olduğu unutulmamalı, iftar sofralarında salata, yeşillik bulundurulmalı.
-Potasyum içeriği yüksek olan besinler (kurutulmuş meyve ve sebzeler, kavun ve kayısı gibi meyveler, ıspanak, maydanoz gibi koyu yeşil yapraklı bitkiler, kuru baklagiller) tansiyonun düzenlenmesine yardımcıdır, bunlar sık ve bol tüketilmeli
-Kuruyemişler yüksek tuz içeriği nedeniyle tercih edilmemeli.
- Ekmeği tuzsuz tüketmesi gerekenlerin ramazan pidesinde bol tuz bulunduğunu hatırlanarak  ona göre tüketilmeli
-Ramazan sofralarına özgü olarak hazırlanan veya hazır olarak satın alınan tatlı, pasta, kek, kurabiye gibi ürünlerde bulunan kabartma tozunun tansiyonu etkileyeceği bilinmelidir.
-Gün boyu susuz kalan vücudun sıvı gereksinimi iftardan sahura kadar geçen sürede mutlaka karşılanmalıdır.